Diyabet farkındalık gününe özel diyabet hastalarının en önemli cilt problemleri ve tedavi rehberi!

featured

Diyabet hastalarının en önemli cilt problemleri ve tedavi rehberi!

Dünyada her yıl 14 Kasım tarihi ‘Dünya Diyabet Farkındalık Günü’ olarak kutlanıyor. Diyabet, bir diğer adıyla şeker hastalığı, ülkemizde bugün tahmini olarak 11 milyon kişide görülürken ortalamada ise dünyadakinin 2 katı seviyesine ulaşmış durumda… Bu ciddi tablo, diyabete bağlı olarak gelişen hastalıklara ve en sık görülen ‘cilt problemlerine’ eğilmemizi gerekli kılıyor.

Diyabet hastalarında kan şekerindeki artışa bağlı olarak bağışıklık sisteminin bozulması, hastaların bünyelerindeki direnç eksikliğinin ve her türlü enfeksiyona açık hale gelmelerinin de esas nedeni… Buna bağlı olarak ‘yaralar, kaşıntılar, mantar enfeksiyonları ve vitiligo’ gibi cilt hastalıkları oluşurken, şeker hastalığından ileri gelen damar ve sinir tutulumu da özellikle ayaklarda çeşitli yara ve duyu kayıplarına yol açıyor. İşte tam bu noktada, diyabet hastalarının en çok karşılaştığı cilt rahatsızlıklarını ve bunların çözüm yollarını Doç. Dr. Ahu Birolp Kocaalp şöyle aktarıyor:

Mantar enfeksiyonlarında çözüm ‘hijyen ve hekim tedavisi’

Her türlü cilt hastalığının normal hastalara kıyasla daha şiddetli görüldüğü diyabetli hastaların ayaklarında, kulaklarında, kasıklarında, kıvrım bölgelerinde mantar enfeksiyonları çok sık gelişir. Bakteriyel enfeksiyonlar ve özellikle vücutta apse, çıban dediğimiz iltihaplar görülür. Tedaviyi ise şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Mantar enfeksiyonu eğer ayakta ise parmak aralarında kaşıntı, sulanma, yara, kızarıklık, tabanda kepeklenme, pullanma, soyulma; tırnaklarda kalınlaşma, sararma, tırnağın şeklinin bozulması ve tırnağın ayrılması gibi yakınmalara neden olur. Bu durumda tedavi, ağız yoluyla alınan ilaçlar ve cilt üzerine uygulanabilen kremlerin birbirini desteklemesiyle gerçekleşir.
  • Tedavide kişinin diğer hastalıkları da dikkate alınır. Örneğin hasta yaşlıysa ve aynı zamanda karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği varsa hap kullanamaz, sadece kremle tedavi edilir. Eğer mantar kasık bölgesinde, koltuk ya da meme altındaysa, özellikle kızarıklık ve üzeri sulu yaralar şeklinde kendini gösterir. Bu durumda ise tedavi için sadece krem yeterli olabilir. Enfeksiyonu olan hasta, her durumda öncelikle hekim tedavisini almalı ve hijyene çok dikkat etmelidir.
  • Mantar hastalığı olan kişi, çorap, terlik, ayakkabı, havlu gibi kişisel eşyalarını asla bir başkasıyla paylaşmamalı, bir kez kullanıldıktan sonra yıkanmasına özen göstermeli. Ayrıca mantar nemli ortamlarda üreyeceğinden hasta duş aldıktan sonra banyo dezenfekte edilmelidir.

Peki kaşıntılardan kurtulmak mümkün mü?

Şeker hastalarında diğer kişilere kıyasla daha fazla olan kaşıntı, ağırlıkla saçlı deride gerçekleştiğinde rahatsız edicidir. Alerji tedavisinde kullanılan haplardan ve nemlendiricilerden faydalanılan kaşıntı tedavisi, kişinin yakınmalarına göre belirlenir ve genelde yüksek dozdan başlanılarak tedavi süresinde aşamalı olarak azaltılır.

Ayaklarda yaraları iyileştirmek için bu önlemleri alın!

Şeker hastalarında yaralar en fazla ayaklarda ve bacaklarda görülür. Bunun en büyük nedeni, duyu kaybına bağlı olarak sıcak ve soğuk hassasiyetinin ortadan kalkmış olması ve hastanın nasırları, travmaları, ayakkabı sıkmalarını ve kaşınmaları algılayamaz hale gelmesiyle yaraların oluşması ve artmasıdır. Burada hastalarımıza kendi kendilerini gözlemleyerek kişisel muayenelerini artırmalarını ve en küçük bir yara belirtisinde ihmal etmeden hekimlere danışmalarını önemle tavsiye ediyoruz. Bununla birlikte hijyen konusunda dikkat etmeleri gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Ayaklar her gün sabunlu ılık su ile yıkanmalı ve özellikle nemli bırakmamak için parmak araları çok iyi kurulanmalı ve buralara krem sürülmemeli. Bu noktada şayet bir yara başlangıcı varsa hastanın hekime zamanında başvurabilmesi adına bireysel kontrolü çok önemlidir. Hastalar ayak tabanlarını ve parmak aralarını mutlaka günlük olarak kontrol etmeliler. Eğer bunu kendileri yapamıyorsa bir yakınlarından yardım almalı veya ayna yardımı ile yara olup olmadığını izlemeliler.
  • Pamuklu çorap giyilmeli ve çoraplar her gün değiştirilmeli.
  • Tırnaklar çok yuvarlak ve derin olarak değil, küt olarak kesilmeli. Tırnak etleri koparılmamalı.
  • Ayakkabı seçimine dikkat edilmeli, derisi yumuşak, ayağın şeklini alabilen ayakkabılar tercih edilmeli. Özel yapım ayakkabılar veya özel tabanlıklar kullanılabilir.
  • Ayaklar yıkandıktan sonra ise ayak topuklarına ve taban kısmına yumuşatıcı bir kremle çatlak ve nasır oluşumunu önlemek için masaj yapılmalıdır.

Diyabette bağışıklığın azalması ‘vitiligo’ya neden olabilir

Diyabet hastalarında bağışıklık sisteminin yanlış çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkabilen ve ‘derinin beyazlaşması’ anlamına gelen vitiligoda vücut, deriye rengini veren pigment hücrelerini yabancı gibi algılayarak yok etmeye çalışır. Tedavide ise deriye kortizonlu krem uygulanır. En etkili tedavilerden biri ise güneş ışığıdır. Güneş ışığının olmadığı aylarda ise suni güneş ışığı ile deride koyulaşma sağlanır. Beyaz lekeler vücutta yaygınsa hastalar, suni güneşlenme kabinlerine sokulur, lokalse sadece o bölgelere excimer lazer cihazı ile tedavi uygulanabilir. Saçkıran, B12 eksikliği gibi sorunlar vitiligoya eşlik edebileceğinden, tedavide bunlara uygun çözümleri de ekleyebiliriz.

Sık sık tekrarlayan deri enfeksiyonlarınızı gözlemleyin

Diyabetin her zaman belirti veren bir hastalık olmadığını, gizli şekeriniz olabileceğini unutmayın. Ancak kendinizi sıklıkla muayene edip deri bulgularınıza dikkat ederseniz, bir hekimle görüşerek erkenden tespit etme imkanınız doğar. Özellikle sık tekrarlayan deri enfeksiyonlarınız varsa, apseler oluşuyorsa ve tedaviye direnç gösteren vakalar söz konusuysa diyabetten şüphelenilir. Yine diyabetten kaynaklanabilen özel yaralar da vardır. Bacakta böyle bir yara görüldüğünde mutlaka hastanın şeker düzeyine bakılmalıdır.

Diyabet farkındalık gününe özel diyabet hastalarının en önemli cilt problemleri ve tedavi rehberi!

Yorumlar kapalı.