Lazerden mezoterapiye göz çevresini gençleştiren 5 dermatolojik tedavi

featured

Lazerden mezoterapiye göz çevresini gençleştiren 5 dermatolojik tedavi sırasıyla sizlere şöyle aktarabilirim:

Göz çevresi, göz altı bölgesindeki derinin ince ve hassas olması nedeniyle cildimizin diğer bölümlerinden daha erken kırışmaya eğilimlidir. Bu bölgede hem yaşın ilerlemesiyle kırışıklık ve çizgilenme oluşur, hem de kişi genç bir yaşta olsa dahi yaşam biçimine, yoğun iş temposuna, beslenme ve uyku düzenindeki bozulmalara, bazen de kalıtımsal nedenlere bağlı olarak göz çevresinde kararmalar, morarmalar ve halkalanmalar yaşayabilir. Göz çevresinde yaşanan ve kişileri olduğundan daha yorgun, hasta veya yaşlı gösteren tüm bu deformasyonlara bugün teknolojinin dermatolojiye getirdiği yenilikçi ve gün geçtikçe çeşitlenen farklı tedavi yöntemlerinden yararlanarak çözüm bulabilmekteyiz.

 

Göz altı derisinde artmış olan pigmentasyonu dengeleyerek, göz altındaki elastik lifler ile kollajeni yani bağ dokusunu güçlendirmeye ve yenilemeye odaklı bu tedaviler, Fraksiyonel Karbondioksit ve Er Glass Kombine Lazer tedavisini kapsayan YouLaser MT ve Q Switch Lazer gibi lazer tedavileri, Light Eyes Ultra ve Xelarederm gibi mezoterapi uygulamaları ve göz altı ışık dolgusu olmak üzere 5 farklı çeşitte yer alıyor. Kişinin yaşına ve cildinin ihtiyacı olan tedavi miktarına ise muayene sırasında birlikte karar veriyor, hastamızla birlikte en uygun tedavi protokolünü oluşturuyoruz.

 

  • Cildi derinden yenileyen Fraksiyonel CO2 lazer ve sarkma ve elastikiyet kaybı için YouLaser

 

Genellikle göz altı morluklarının tedavisinde kullanılan Fraksiyonel CO2 lazerde göz altı bölgesine yoğun ısı enerjisi gönderilir ve dokulara mikro hasarlar verilir. Bu hasarların sağlık açısından hiçbir riski olmamakla birlikte yenileyici hücreleri aktifleşmesindeki rolü büyüktür. Bu süreçte ciltteki tüm dokular güçlenir ve cilt renk tonunun eşitlenmesi sağlanır. Göz çevresi ve göz kapaklarına uygulanabilmesi, dudak çevresinde “sigara kırışıklıkları” adı verilen kırışıklıklar üzerinde de oldukça etkilidir. Kişinin cilt özellikleri, yaşı ve kırışıklıkların durumuna göre cilt gençleştirmede 1–3 seans arası uygulama gerekebilir. Seans aralıkları ayda bir kez olmaktadır. Bir hafta sonra fark gözlenmeye başlanır ve 1 ayın sonunda sonuç iyice belirgin hale gelir.

 

Dermatolojide dual atımlı lazer, dalga boyu ile eş zamanlı olarak cilt yüzeyini ve cilt altını etkileyebilen, cilt yüzeyini yenileyen, ameliyatsız yüz germe ve cilt yapısının gençleştirilmesinde FDA onaylı yüksek teknolojik bir sistemdir. Fraksiyonel Karbondioksit ve Er Glass Kombine Lazer tedavisini kapsayan YouLaser MT tedavisi ise, dual atımlı, en yeni teknoloji ile üretilmiş fraksiyonel hibrid bir lazerdir. Ameliyatsız gençleşmede oldukça popüler hale gelen uygulamada farklı iki dalga boyunda ışık aynı anda kullanıldığında derinin yüzeysel ve derin katmanlarında kollajenizasyon yapımı uyarılır. İki dalga boyu birlikte uygulandığında yan etki olasılığı azalırken; etkinlik artar. Karbondioksit lazerde tedavi sonrası görülebilen deride koyu renkli lekeler; YouLaser MT ile neredeyse sıfıra yakındır.

 

Gözenek tedavisinden cildin farklı bölgelerindeki sorunlara kadar pek çok yerde kullanım alanı olan YouLaser MT’nin göz çevresindeki etkisi ise göz kapağında sarkma ve elastikiyet kaybını gidermesidir. İşlem soğutucu eşliğinde uygulandığı için anestetik krem ihtiyacı olmamaktadır. Tolere edemeyen kişilerde anestetik krem uygulanabilir. İşlem sonrası 30 dakika soğuk uygulama yapılır.

 

Tedavi uygulanan kişi bir hafta süre ile onarıcı krem kullanır. Dışarı çıkacağında güneş koruyucu krem kullanılması gerekir. Birkaç gün yüzde kızarıklık ve şişlik olur. Atış yapılan bölgelerde mikro kabuklar oluşur ve maksimum yedi günde tamamen normale döner. Tedavi sonrası etkinlik aylar içerisinde artış gösterir. Akut dönemde değişiklik olsa da tam olarak düzelme 6’ncı ayda tamamlanır. Tedavi sıklığına hastanın ihtiyacı, beklentisi, deri tipi değerlendirilerek hekim tarafından karar verilir. Üç ayda bir uygulanacak tedavi ile iyileşme değerlendirilerek tedaviye devam edilir.

 

  • Q Switch Lazer damar ağını azaltır ve renk tonunu açar

 

CO2 fraksiyonel lazer, cildin tam kat yenilenmesini sağladığı için cilt renginde açılma sağlar. ND yag Q-switch lazer ise hem cildin tonunu açar, hem de cilt altındaki damar ağını azaltır.

1064/532 nm dalga uzunluğu, 3 farklı başlığı ve çeşitli çalışma modları sayesinde birçok cilt sorununa çare olmak için tasarlanmış bir sistem olan Q Switch lazer yöntemi, daha çok dövme sildirme, güneş lekeleri, çiller, yaşlılıkta ortaya çıkan lekeler ve diğer tüm leke türlerinin tedavisinde ayrıca karbon peelingle birlikte gözenek ve siyah nokta temizliğinde, aknelerin kurutulmasında, kollajenin tetiklenmesi, cilt tonunun eşitlenmesi ve tüy sarartmada kullanılabilen bir teknolojidir.

 

Q Switch lazer ile hedef bölgesine lazer ışınlarıyla hızlıca nüfuz eder ve pigmenti parçalar. Böylece çevredeki dokulara ısı kaçışı minimum düzeyde olur ve çevre dokular herhangi bir zarar görmez. Bu işlemde lazer ışınları yalnızca hasarlı bölgeye uygulanır. Ağrının minimum düzeye indirilmesi için anestezik krem uygulaması yapılır ve işlem sırasında soğutma uygulaması da kullanılabilir. Seans süresi genellikle 10-15 dakika arasında sürmektedir. Çoğunlukla cildin yapısına, rengine ve tedavi bölgesinin genişliğine göre seans aralıkları, süresi ve sayısı değişir.

 

  • Yenilikçi ürün Xelarederm, cilt esnekliği ve kalitesini artırıyor

 

Kutu içerisinde enjeksiyonu ile hazır olarak gelen ve uygulaması profesyonel bir hekim tarafından mikroenjeksiyon yöntemiyle cilt altına uygulanan ‘XelaRederm’ son zamanlarda yüksek molekül etkisi ile ünlenen başarılı bir dermatolojik ürün olarak dikkati çekiyor. Yaşlanma izlerini düzeltmek için gerekli olan Hyalüronik Asit ve Süksinik asit içeren yüksek molekül ağırlıklı bir ürün olan ‘XelaRederm’, uzun süre dokularda kalma ve cilt esnekliğini % 80’e varan oranda artırma özelliğine sahip.

 

Süksinik asit (amber asidi) içeren tek mezolifting ürünü olan XelaRederm’de süksinik asit, serbest radikalleri bloke eder, kollajen ve elastin sentezini sağlar, dokuyu tamir eder, antioksidan etkiye ve güçlü yenileme özelliğine sahiptir. Hyaluronik asit ise cildi nemlendirir, dermisteki su kaybını azaltır, hücresel ve hücreler arası bilgi akışını destekler ve aynı zamanda cildi daha elastik hale getirir. Bu iki içeriğin birleşiminin mükemmel sonuçlarını sadece göz çevresinde değil, cilt üzerinde kırışıklıkların düzeltilmesinde, dolaşım ve nem oranının artırılmasında, antioksidan etkinin sağlanması ve elastiket kaybının giderilmesinde, yüz ovalinin korunmasında, mat ve lekeli ciltlerde ışıltı, dolgunluk ve lifting etkisi sağlamada da görüyoruz.

 

Uygulaması oldukça kolay olan bu yöntem sayesinde cildin kalitesi kolayca arttırılmaktadır. Lekeleri hafifletmesi ve cilde parlaklık vermek amacıyla kullanılmaktadır. İçeriğindeki etken maddeler doğal olarak ciltte bulunduğu için alerjenik değildir. Cildin ihtiyacına göre değişmekle birlikte 2 hafta aralarda 2-4 seans uygulanmaktadır. İlk etkileri 40 dakika ile 4 saat sonrasında görünmeye başlayacaktır ve 4-6 ay arasında etkileri devam etmektedir.

 

  • Göz canlandırma kokteyli: Light Eyes Ultra

 

Light Eyes Ultra bir göz mezoterapisi kokteylidir. Göz çevresini aydınlatma ve yenileme için geliştirilen bu özel kokteylin içeriğinde hyalüronik asit, Ruscus, C vitamini, Argirelin ve antioksidanlar yer alır ve bu içerik göz çevresindeki mikro dolaşımı ve elastikiyeti artırarak güçlü bir tonik ve drenaj etkisine sahiptir.

 

Morlukların, torbaların, ödemin alındığı ve ince kırışıklıkları açan Light Eyes Ultra, çok ince uçlu iğnelere sahip olan enjeksiyonlar ile yapılıyor. Bu aşılamanın dozu dermatologlar olarak biz belirleriz. Doz, hastanın göz çevresindeki deri yapısı, ten rengi, problemlerin derecesi ve hastanın yaşı temel alınarak hesaplanır. Bu tedaviden sonra göz çevresinde hafif kızarıklıklar, noktasal ödemler oluşabilir. Bu yan etkiler 1 gün içinde hafifler ve yavaşça kaybolur. Tedavinin seanslarından sonra güneşten korunmak ve 1 gün göz makyajı yapmamak, uygulama alanını ovuşturmamak ve sıcak su ile yıkamamak önemlidir. Bunların yanı sıra ilk seansta bile olumlu etkiler gözlenir.

 

  • Göz altı dolgusu çöküklüğü ve yorgunluğu giderir

 

Göz altına hyaluronik asit kullanarak yapılan ve ‘Işık dolgusu’ olarak tanınan gözaltı dolgusu, göz altında meydana gelen çöküklüğün giderilmesi amacı ile uygulanır. Bu bölgede hacim kaybı olduğunda daha yorgun bir ifade ortaya çıkar. Alttaki damarlar daha belirgin hale gelir, göz altında mor, kırmızı renk değişikliği oluşur. Bu bölgeye yapılacak dolgu uygulaması meydana gelen bu değişikliğin hafifletilmesini sağlar.

 

Göz altı ışık dolgusu için kullanılan dolgunun içerisinde hyaluronik asite ek olarak 8 aminoasit, 3 antioksidan, 2 mineral, 1 vitamin ve lokal anestezik bulunmaktadır. Göz bölgesinde hacim kaybından kaynaklanan kararmanın giderilmesi ve hastaya daha dinlenmiş, daha gençleşmiş bir görünüm vermek için uygulanır.

 

Doğru ürün ve doz uygulaması göz altı dolgusunda kritik!

 

Işık dolgusu çok revaçta olmasına rağmen, eğer doğru bir hekim tarafından uygulanmazsa, sık sık problemle karşılaşılabilecek bir işlemdir. Doğru ürün seçimi yapılmaması, yanlış doz uygulanması ya da doğru methodla uygulama yapılmaması hastaya faydasından çok sıkıntı yaratabilir. Uygulama esnasında yoğun, sert dolgu kullanımından, fazla dolgu kullanarak düzeltmeden kaçınmak gerekir. Zaman içerisinde hyaluronik asit su tutacağı için volüm artışı olacaktır. Eğer fazla dolgu uygulanırsa dışarıdan belirgin, mavi refle veren bir şişliğe neden olabilir. Bu gibi durumda hyaluronidaz enzimi ile dolguyu eritmek gerekebilir. Tüm bu nedenleri göz önüne aldığımızda yavaş yavaş temkinli şekilde doldurmanın daha güvenli olduğunu söyleyebilirim.

 

Morarma ve ödem sorunu kanül ile daha az

 

İşlem yaklaşık 30 dakika sürer ve uygulama ucu künt, delici olmayan kanül adı verilen ince uzun bir alet ile yapılır. Tek noktadan anestezi uygulanır ve buradan giriş yapılarak dolgu göz altına uygulanır. İşlem sonrası enjeksiyon yapılan bölgede morarma, ödem gelişebilir. Kanül ile yapılan uygulamada morluk olasılığı daha düşük olmaktadır.

 

İşlemin kalıcılığı ise yaklaşık 18-24 ay kadardır. Süre bitiminde tekrar uygulanabilecek göz altı dolgusunda bazı kişilerde yapılan dolgu daha geç eridiği için daha uzun surede tekrarı yapılabilir. Bazı hastalarda tek seans yeterli olmaz ise yapılan ilk seanstan bir süre sonra bir miktar daha rötuş uygulaması yapılabilir. Bazı hastalarda da uygulamadan 3-4 ay sonra ikinci bir uygulama gerekebilir. Uygulamada işlemin hemen sonrasında bir fark görülmekle birlikte; tedavinin sonucu tam olarak 3 hafta sonrasında görülür. İşlem sonrasında normal günlük aktiviteye devam edilebilir.

Lazerden mezoterapiye göz çevresini gençleştiren 5 dermatolojik tedavi

Yorumlar kapalı.