Leke tedavisinde ‘mezoterapi’ ve ‘Pluryal Shine’

featured

Leke tedavisinde ‘mezoterapi’ ve ‘Pluryal Shine’

Özellikle koyu tenli kişilerde görülebilen ‘leke problemi’, başka bir ifadeyle ‘hiperpigmentasyon’, cildimize rengini veren melanin pigmentinin miktarının kimi zaman güneşe bağlı olarak, kimi zaman ilaçlar veya genetik faktörler sebebi ile artması sonucu oluşur.

Dermatolojide leke tedavisinde bugün kimyasal peeling, medikal tedaviler, PRP ve başta IPL (Intense Pulse Light) ve Q- Anahtarlı Nd-Yag Lazer olmak üzere Altıniğne ve Fraksiyonel Lazer gibi çok önemli ve etkili lazer tedavileri uygulamaktayız. Özellikle lazer tedavilerini bütüncül bir bakışla ayrı bir yazıda ele alacak olmakla birlikte bu yazıda size leke tedavisinde son zamanlarda oldukça tercih edilen ‘mezoterapi’yi nasıl uyguluyoruz ve bu alanda en yenilikçi ürünlerden biri olarak dikkat çeken Pluryal Shine nedir, bu konuyu aktarmak istiyorum.

Cildin koyu rengini açacak maddeler enjekte ediliyor

Öncelikle leke mezoterapisinin cilt yüzeyinde oluşan konu renkli bölgeleri hedef alarak ürünlerin cilde enjeksiyon işlemi ile verilmesi anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Özellikle yıllar önce oluşmuş lekeleriniz varsa, bu sayede cildin onarım sürecinin başlamasını sağlamaktayız. Bu işlem sırasında ciltteki koyu rengin açılması için önceden belirlenen maddeler cilde enjekte edilir. Enjeksiyon işlemi cildin yaklaşık olarak 4 mm- 6 mm altına ulaştırılır. İşlem öncesinde hastanın minimal  bir acı hissetmesi için cilde anestezik krem sürülür. İşlem sırasında cilt altına enjekte edilen maddeler ise kısa zamanda etkisini göstermeye başlar.

Enjeksiyon işleminin tamamlanmasının ardından işlem yapılan bölgede sonradan geçecek hafif kızarık ve morluk oluşabilir. Mezoterapi ile leke tedavisinin klinik istirahat gerektiren bir işlem olmaması, tedavinin avantajlı yönünü oluşturur.

Seans aralığı ve süresi, lekenin derecesine göre değişiyor

Ciltte meydana gelen lekelerin derinliği ve görünümü, kişiden kişiye değiştiği için, seans aralığı ve sayısı da buna bağlı olarak farklılaşıyor. Hastada cilt lekeleri ile birlikte daha farklı sorunların olup olmadığı da seans sayısını belirleyen bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla 4-6 seans ile başarılı bir sonuç elde edilebildiğini belirtebiliriz. Ancak kimi zaman sadece 1- 3 seans ile de cilt lekelerinden tamamıyla kurtulmak mümkün olabiliyor. Dolayısıyla işleme başlamadan önce hastalarımızın cilt yapısını dikkatle analiz ederek, seans aralıklarına ve toplam seans sayısına karar veriyoruz. Seanslar arasındaki süreyi de genellikle 2 hafta olarak belirliyoruz.

Pluryal Shine 5 sihirli bileşene sahip tek steril serum

Leke mezoterapisinde genel olarak hem ülkemizde hem de dünya genelinde en sık uygulanan etken maddeler, C vitamini, traneksamik asit, glutatyon, doku yapılandırıcı, antioksidan, retinoik asit, arbutin ve multi vitamin kokteyli olarak karşımıza çıkıyor. Leke gidererek duru bir cilt elde etmede bu etken maddeler son derece etkin olmakla birlikte, dermatoloji teknolojisinin gelişimi, bizi son zamanlarda bir profesyonel tedavi ürünü olan Pluryal Shine ile buluşturdu.

Lekelerin melanin sentezinin aşırı olmasından kaynaklandığını ifade etmiştim. Ciltte tirozinaz enzimini engelleyen veya baskılayan etken maddeler ne kadar artarsa, o zaman lekelerin tedavisinde etkinlik büyük ölçüde sağlanır. Yüksek konsantrasyona sahip, yenilikçi bir steril serum olan Pluryal Shine ise bu amaca hizmet eden 5 önemli bileşene sahip tek steril serum olarak dikkati çekiyor. Avrupa farmakopesi onaylı, Sağlık Bakanlığı kayıtlı, güvenlik profili yüksek bir ürün olan Pluryal Shine’da sosyal izolasyona ihtiyaç bulunmaması ve uygulamadan sonra sosyal yaşama dönülebilmesi de önemli bir avantaj sağlıyor. Avrupa Birliği yönetmeliklerine uygun olarak hidrokinon içermeyen bu serumda bahsettiğim 5 önemli bileşeni ise şöyle sıralayabiliriz:

  • Etil Askorbik Asit: Etik askorbik asit (C Vitamini) antioksidan, ışıktan koruyucu, yaşlanma ve pigment önleyici etkilere destek olur. Yara izlerinin görünümünü düzeltmeye, pigmentasyonu azaltmaya ve yaşlanma görünümünü geciktirmeye de yardım eder.

 

  • Fitik Asit: Fitik asit, tirozinazın engellenmesine destek olur. Aynı zamanda antioksidan olarak görev yapan depigmentasyon ajanıdır.

 

  • Piruvik Asit: Piruvik asit yıllardır orta derece foto hasarlı ciltleri aydınlatmaya destek olmak amacıyla kullanılmaktadır.

 

  • Kojik Asit: Kojik asit 1996 yılındaki bir çalışmada araştırılmış ve pigmenti azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiştir.

 

  • Dut Yaprakları Özleri (Morus Alba): Dut meyvesinin özü ve aktif bileşenlerinin pigmentasyonu azaltmaya yardımcı olduğu yapılan araştırmalarda gözlenmiştir.

Lazer tedavileriyle kombine ederek daha etkili sonuçlar elde edebiliyoruz

Leke tedavisinde güneşten kaçınmak elzem olduğundan, tedavi için kış mevsimi tercih edilmelidir. Mezoterapilerde hastaların büyük bölümü işlemin hemen ardından lekelerin ortadan kaybolmasını istese de leke ile mücadelenin belli bir zaman alan ve biraz sabır gerektiren bir süreç olduğunu bilmemizde fayda var. Tedavinin sonuçları kişinin cilt tonu, yasam tarzı, kullandığı ilaçlar ya da tedavi sıklığı gibi faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Bununla birlikte çoğu zaman derideki lekelenmeler ile birlikte daha farklı cilt problemleri de ortaya çıkabilir. İşte bu durumda devreye mezoterapi ile birlikte farklı yöntemlerle kombine şekilde yapılan tedaviler girer.

Leke mezoterapisi, kişiye göre, kimyasal peeling ve PRP’nin yanı sıra başta IPL (Intense Pulse Light) ve Q- Anahtarlı Nd-Yag Lazer olmak üzere Altıniğne ve Fraksiyonel Lazer gibi başlıca lazer tedavileri ile kombinlenerek daha etkili sonuçlar elde edilebilir. Bu önemli lazer tedavilerini ise bir sonraki yazıda aktaracağım.

Leke tedavisinde ‘mezoterapi’ ve ‘Pluryal Shine’

Yorumlar kapalı.